1 Ağustos 2011 Pazartesi

YA ŞEHR-i RAMAZAN



Enes Bin Malik; Rasulullah (s.a.v) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu anlatmıştır;
Sadece ‘Ramazan’ demeyiniz. Allah-u Teala nasıl şehr-i Ramazan (Ramazan ayı) buyurmuş ise.. siz de öyle deyiniz.” (Buhari)
Peygamber efendimiz, Ramazan-ı şerifin fazileti hakkında buyuruyor ki;
“Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allah-u Teala, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin (Kadir gecesinin) hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.” (Nesai)
“Ramazan ayı gelince, “Hayır ehli, hayra koş, şer ehli, kötülüklerden el çek” denir. (Nesai)
“Ramazan gelince, Allah-u Teala meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.” (Deylemi)
“Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.” (Taberani)
“Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.” (Ebu Nuaym)
“Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.” (İ.Ebi’d-Dünya)
“İslam, kelime-i şahadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.” (Müslim)
“Allah-u Teala’nın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrası, ancak oruçlular içindir.” (Taberani)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder